Der Spiegel’e sızdırılan, Alman Dışişleri Bakanlığının Çin’e yönelik taslak gelecek stratejisi evrakına nazaran, insan hakları, Almanya’nın Çin ile ilgilerinde daha merkezi bir pozisyona getirilecek. Taslak dokümanda, insan haklarının “bölünmez olduğu ve ne kültürel ne de dini açıdan göreceleştirilemeyeceği” söz edildi.
Taslağın 18’inci sayfasında “Avrupa Birliği (AB) çerçevesinde, insan hakları ihlallerinden arınmış tedarik zincirlerinin öbür yollarla sağlanamaması halinde, bilhassa ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bölgelerden ithalatın durdurulmasını desteklemeye de hazırız” sözlerine yer verilerek gerektiğinde sert yaptırımların göz arkası edilmeyeceği vurgulandı.
59 sayfalık taslak metinde, yeni bir blok çatışması amaçlanmadığı fakat rekabet konusunda hiçbir stratejik boşluk bırakılmaması gerektiği kaydedildi. Dokümanda, Almanya’nın yeni Çin stratejisinin, Çin’in Batı Balkan bölgesindeki tesirini sonlandırmaya odaklandığına işaret edilerek, Almanya ve AB’nin, Pekin’in bu atılımına karşı Batı Balkanlar ile iş birliğini ağırlaştıracağı ve AB’ye iştirak süreçlerini ilerletecekleri belirtildi.
“Çin ve Rusya giderek yakınlaşıyor.” tabiri kullanılan dokümanda, Ukrayna’ya karşı savaşta Çin’in “aslında” Rusya’nın yanında yer aldığına işaret edildi. Taslak dokümanda Çin’in Tayvan siyaseti da eleştirildi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi için kaleme aldığı makalede, “Çin Komünist Partisi Kongresi’nin son sonuçlarının kendisini Çin’e yönelik siyasette bir değişikliğin gerekli olduğuna ikna ettiğini” yazmıştı.