Bartın’da 14 Ekim akşamı yaşanan maden faciasının acısı dinmiyor…
Türkiye’nin en büyük maden faciaları arasına giren olayda, 41 işçi şehit olmuş 11 işçi ise yaralanmıştı.
Şehit madenciler gözyaşları içinde defnedilirken, yaralı işçilerin ise tedavileri sürüyor.
Olayın üzerinden 5 gün geçmişken şehit ailelerinin acıları tazeliğini koruyor.
Tüm ailelerinin hayatını kaybeden oğullarının ardından söyledikleri ortak cümle, “Benim oğlum çok hayırlı bir evlattı, herkesin yardımına koşardı…” oldu.
İtfaiyeciliği bırakıp madene başladı
Kimisi baba mesleğinden devam ederek maden işine başlamışken, kimisi ise hayallerini gerçekleştirmek için başlamıştı bu işe.
Bunlardan biri de 3 yıl önce itfaiyeciliği bırakarak yedekten madene giren evli ve 11 aylık baba Mehmet Bulut…
Madene girmek için 5 kilo verdi
Maden ocağında görev yapmak için 5 kilo fazlası olduğunu öğrenen Bulut, evine aldığı koşu bandı sayesinde kısa sürede fazla kilolarını verdi ve aynı köyden arkadaşları Şaban Yıldırım, Okan Akgül ile Amasra’daki maden ocağında çalışmaya başladı.
Üç arkadaşıyla birlikte şehit oldu
AA’nın aktarımına göre; üç yıldır madende görev yapan Bulut, Yıldırım ve Akgül ile 14 Ekim’de maden ocağında yaşanan patlamada hayatını kaybetti.
“5 kilo fazlası vardı koşu bandı aldı”
Ahatlar köyünde yaşayan anne Nebile Bulut, oğlunun herkese saygılı biri olduğunu söyledi.
Evladının her zaman maden ocağında çalışmayı hayal ettiğini aktaran anne Bulut, “Amasra itfaiyesindeydi. 2019 yılında yedeklerden girdi. 5 kilo fazlası vardı. Koşu bandı aldı. Ocağa girecek benim oğlum, erken emekli olacaktı. Erkenci oldu. Mehmet’in hayali vardı, ‘Bartın’da müstakil ev alacağım, çocuklar bahçede oynayacak.’ Perişan etti…” diye konuştu.
“Yavrusunun yürüdüğü günleri göremedi”
Bulut, kendisini hemen her gün telefonla görüntülü arayan oğluyla en son geçen çarşamba yüz yüze görüştüğünü anlattı.
Oğlunun hafta sonu köye gelmesini beklediklerini aktaran Bulut, “Yavrumuz bizi hiç üzmedi. Çok hayırlı bir evlattı. Bıraktı gitti. Eşini bıraktı, yavrusunu bıraktı. Yavrusunun yürüdüğü günleri göremedi. Bir hayal mi rüya mı gördük, bilmiyoruz. Çok zor.” dedi.
“Maden ocakları, çalışmak istenilen yerdir”
Baba Ali Bulut da oğlunun yedek listeden maden ocağında işe başlamasına değinerek “Sadece onun değil burada herkesin hayalidir madene girmek. Maden ocakları, çalışmak istenilen yerdir. Girerken ‘Allah’a emanet’ ile çıkarken ‘Geçmiş olsun’ ile çıkıyorlar oradan.” şeklinde konuştu.
“Köyden 3 kişi gittiler”
Bulut, oğlunun köyden iki arkadaşıyla çalıştığı işinden şartları dolayısıyla memnun olduğunu dile getirerek “Çok huzurlu çalışıyordu. Arkadaşlarıyla birliktelerdi. Köyden 3 kişi gittiler. Kötü olsalardı üçü bir yerde olmazdı.” ifadesini kullandı.
“Arkadaşlarını da kurtaramadık, ağabeyimi de”
Kardeşi Muhammet Bulut da patlamanın yaşandığı gün ağabeyiyle görüştüklerini, gece eve birlikte dönmek için konuştuklarını anlattı.
Patlama haberinin ardından itfaiye ekipleriyle olay yerine ilk gidenlerden olduklarını aktaran Bulut, “Biz gittik, elimizden hiçbir şey gelmedi. Arkadaşlarını da kurtaramadık, ağabeyimi de. Hepsi şehit oldu.” dedi.
“Meslektaşları çıkardılar cenazeleri”
Kurtarma çalışmalarında madencilerin de yer aldığını belirten Bulut, “Yan yana sırt verdiği meslektaşları çıkardılar cenazeleri. Onlar köyümüzden, hiç ayrılmayan 3 arkadaştılar. Üçü birlikte büyüdüler, birlikte madene girdiler, aynı ocağa indiler, aynı yemeği paylaştılar, aynı kaderi paylaştılar. Toprağa da aynı şekilde yan yana defnettik.” dedi.